Uyku Apnesi
Lokasyon
Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi No:13 Neorama İş Merkezi 8. Kat No:36 Yenimahalle/ANKARA
Telefon Numarası
0 530 834 02 32
Mail Adresi
info@emreapaydin.com

Uyku Apnesi ve Horlama
Horlama rahatsızlığı, hava yolunda darlık oluştuğu durumlarda ortaya çıkan gürültü biçimindeki sestir. Uyku apnesi ise horlama sonucunda ortaya çıkan bir solunum durması durumudur. Kişilerin uyurken nefesinin durması, kesinlikle dikkate alınması gereken ciddi bir konudur. Yapılan araştırmalara göre bu rahatsızlığa sahip olan kişilerin; daha çok trafik kazası yaptığı ve kazalara neden olduğu ortaya konulmuştur. Bu rahatsızlığın pek çok nedeni olabilir. Hastanın fazla kilolu olması veya büyük bir geniz etine sahip olması bu duruma neden olarak gösterilebilir. Ayrıca söz konusu kişilerin yaşam kalitesi oldukça düşmektedir. Gece uykusunu verimli bir şekilde alamayan kişiler, günlük hayatlarında ve sosyal hayatlarında uyum problemleri yaşayabilirler.
Horlama ve Uyku Apnesi Nedir?
Dil kökü, küçük dil, yumuşak damak ve bademciklerin geniz bölgesi ile birleştiği bölge kendiliğinden daralabilen bir bölgedir. Uyku sırasında bu bölgedeki kasların gevşemesi ile hava geçiş alanı daralmakta ve geçen hava gevşek dokularda titreşim oluşturarak horlamaya neden olmaktadır.
Uyku Apnesi ya da Apne, nefes durması demektir. Uykunun başlamasıyla birlikte yumuşak dokuların gevşemesi ve nefes alma sırasında oluşan negatif basınç dolayısıyla solunum yolunun tıkanması, böylece ağız ve burundan hava girişinin en az 10 saniye süreyle engellenmesi ve bu sırada vücudun solunum için aşırı çaba göstermesiyle karakterize olan ciddi bir hastalıktır.
Uyku Apnesi esnasında nefes durmaları gece boyunca sık olarak (bazen yüzlerce kez) tekrarlar. Her biri ortalama 20-40 saniye sürelidir, şiddetli olgularda bu süre iki dakikadan fazla olabilir. Nefes durmaları sırasında kandaki oksijen miktarı önemli ölçüde azalır. Dolayısıyla kalp, beyin ve diğer organlara yeterli oksijen ulaşamaz.
Uyku Apnesi Belirtileri
Rahatsızlığın ilk belirtileri arasında yüksek bir sesle horlama yer alır. Bunun yanı sıra birçok kişi uyku apnesine sahip olduğunun farkında değildir. Bunu en iyi şekilde gözlemleyen kişiler, uyku esnasında bu kişilere şahit olanlardır. Diğer bir belirti olarak uykudan aniden uyanıyorsanız, doktora gitmenizde yarar var. Uykusuzluk olarak da kendisini gösterebilir. Sabah kalktığınızda baş ağrısı yaşıyorsanız, ne kadar uyusanız da kendinizi dinlenmiş hissetmiyorsanız; en kısa zamanda uzman bir doktora görünmelisiniz.
Horlama ve Uyku Apnesi Cerrahisi
Uyku apnesi ve horlama rahatsızlıklarında cerrahi tedavi ön plana çıkmaktadır.
Uyku Apnesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Sıkça sorulan soruları inceleyebilir daha fazla merak ettiğiniz sorular için bizlere whatsapp hattımızdan dilerseniz iletişim formundan ulaşabilirsiniz.
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun geçici olarak durması veya azalması durumudur. En yaygın tipi, obstrüktif uyku apnesidir (OSA), burada boğazdaki kaslar gevşeyerek hava yolunu tıkar ve solunum durur. Diğer türü ise santral uyku apnesi olup, beyin solunum kaslarına düzgün şekilde sinyal gönderemediğinde meydana gelir. Uyku apnesi, uyku kalitesini bozar ve gündüz aşırı yorgunluğa yol açar. Tedavi edilmezse, kalp hastalıkları, hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Uyku apnesi, genellikle gece boyunca sık sık solunum durmaları ile kendini gösterir. Bu, horlama ve gece boyunca nefesin durduğunu fark eden bir kişi tarafından gözlemlenebilir. Uyandığında kişi, yeterince dinlenmemiş hissedebilir, çünkü uyku sürekli kesildiği için derin uyku evrelerine geçmek zorlaşır. Sabahları baş ağrıları ve yorgunluk da yaygın şikayetler arasında yer alır. Ayrıca, uyku apnesi, gündüzleri aşırı uyku hali, konsantrasyon zorluğu ve sinirlilik gibi duygusal değişikliklere de yol açabilir. Yetersiz oksijen alımı nedeniyle gece terlemeleri de yaşanabilir.
Uyku apnesi her yaşta görülebilse de, bazı gruplarda daha yaygındır. Genellikle 40 yaş ve üzeri bireylerde, özellikle erkeklerde daha fazla görülür. Aşırı kilolu ve obez kişilerde, boyun çevresi geniş olanlarda, özellikle daha büyük bademciklere sahip olanlarda, uyku apnesi riski artar. Ayrıca, alkol veya sedatif ilaç kullanımı gibi faktörler, boğaz kaslarının gevşemesine ve uyku apnesi olasılığını artırabilir. Uyku apnesi, ailede daha önce bu sorunu yaşamış kişilerde genetik olarak da daha fazla görülebilir. Ayrıca, sigara içmek, hipertansiyon gibi sağlık sorunları ve yaş faktörü de uyku apnesi riskini artıran etmenlerdendir.
Uyku apnesi, genellikle hastanın uyku alışkanlıkları ve belirtileri hakkında yapılan bir değerlendirme ile başlar. Doktor, horlama, gece boyunca solunum durmaları, gündüz aşırı yorgunluk gibi şikayetleri dinler ve fiziksel muayene yapar. Teşhis için genellikle uyku testi (poliklinik veya ev tipi uyku testi) yapılır. En doğru teşhis, gece boyunca yapılan bir "polisomnografi" adı verilen uyku testi ile konur. Bu testte, beynin, kalbin, kasların ve solunumun aktiviteleri izlenir. Bazen, daha basit bir ev tipi uyku testi de kullanılabilir. Bu test, uyku apnesinin ciddiyetini belirlemek ve tedavi planı oluşturmak için önemlidir.
Uyku apnesi tedavisi, hastalığın türüne ve ciddiyetine bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme, alkol ve sigara kullanımının azaltılması, uyku pozisyonu değişiklikleri gibi basit önlemler yeterli olabilir. Ancak, orta ve şiddetli vakalarda daha ileri tedavi yöntemleri gerekebilir. En yaygın tedavi, sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazıdır. Bu cihaz, uyku sırasında hava yollarını açık tutarak solunumun durmasını engeller. Ayrıca, bazı hastalar için cerrahi müdahaleler gerekebilir. Örneğin, büyük bademcikler, burun tıkanıklığı veya genişleyen boğaz dokusunun alınması gibi işlemler yapılabilir. Eğer uyku apnesi obeziteye bağlıysa, kilo verme tedavisi ve bazen cerrahi müdahale önerilebilir. Tedavi süreci, doktorun yönlendirmeleriyle hastanın bireysel durumuna göre şekillenir.
Uyku apnesi tedavi edilmezse, zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. En belirgin sonuçlardan biri, kalitesiz uyku nedeniyle sürekli yorgunluk ve gündüz aşırı uyku hali yaşanmasıdır. Bu durum, konsantrasyon kaybına ve kazalara daha yatkın olmanıza neden olabilir. Uzun vadede ise uyku apnesi, kalp hastalıkları, hipertansiyon (yüksek tansiyon), inme, diyabet gibi kronik rahatsızlıkların gelişme riskini artırabilir. Ayrıca, sürekli oksijen eksikliği beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ve depresyon, anksiyete gibi ruhsal bozukluklara yol açabilir. Uyku apnesi aynı zamanda metabolizmayı etkileyerek kilo alımını hızlandırabilir. Dolayısıyla, tedavi edilmediğinde hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.
YouTube Videolarımı İzlediniz Mi?
Değerli danışanlarımı bilgilendirmenin yanı sıra merak edilen sorulara cevap verdiğim youtube kanalımda hem bilgilendirici hem eğlenceli içerikler hazırlıyor ve paylaşıyorum, videolarımı izlemek ve bana destek olmak için YouTube kanalımı inceleyebilirsiniz. Kanalıma ulaşmak için alttaki butona tıklayabilirsiniz.